Sevgili Dostlar,Sizler ile paylaşım yapabileceğim bu sayfada buluşmanın
heyacınını yaşıyorum.İçsel yolculuğuma başladığım 2001 senesinden bu yana
aldığım yolda ki deneyimlerimi ve bu arada evrenin karşıma çıkardığı
bilgileri, enerji sistemlerini sizler ile paylaşacak olmaktan çok
mutluyum.Üzun süren düşncelerin arkasından gelen bu blog fikri umarım
bütüne ve bu sayfaya tıklayan herkese faydalı olur.Sevgi ve Işık yolunuzu
aydınlatsın.

4 Ekim 2013 Cuma


ALGI SİSTEMİMİZ

Algı Sistemlerimizin artık son derece kısıtlayıcı olduğunu fark etmekteyiz. Bir zamanlar olduğu gibi ‘’ gözümle görmeden, kulağımla duymadan asla inanmam ‘’ dediğimiz günler çok geride kaldı. Artık biliyoruz ki gözlerimiz kısıtlı bir yelpazeyi ve ışın demetini görebilir, kulaklarımızın duyma frekans aralığı ise şaşılacak kadar sınırlı. Ancak bizim inanılmaz boyutlara ulaşan bir algılama kapasitemiz var. Daha önce anlamlandıramadığımız bir takım durumları, belki de artık aşikâr bir hale geldiği, çok sık yaşanmaya başladığı için şaşkınlıkla kabul ediyoruz. Başımdan geçen bir olay uzun bir zaman düşüncelerimi meşgul etmiş, nasıl olduğu konusunda bir türlü karar verememiştim.

Yıllar önce bahçedeki çiçekleri suluyordum, bir ara evin arkasına geçmiş oradaki işlerimi yaparken birden aklımda ‘’evin yanındaki minik çukurdan bir yılan girmesin, bu çukuru hemen kapatalım’’ gibi bir düşünce belirdi, kendime güldüm ve hayal gücümün genişliğine de şaşırdım. Tekrar bahçe tarafına döndüğümde kocaman bir yılanın kuyruğundan güç alarak yükseldiğini açmış olduğum zemin kat balkon camından içeriye kaydığını gördüm, gözlerime inanamadım, ağzımdan dökülen çığlığa engel olamadım. Daha sonra yardım alarak balkon masasının altında çöreklenen yılandan kurtuldum. Uzun bir zaman yılanı ben mi yarattım yoksa o varlığını bana düşündürdü mü soruları zihnimi kurcaladı. Arkasından gelen benzer deneyimler de bu etkiyi arttırdı. Bütün bu olaylar ben düşündüğüm için mi yaşanıyordu, yoksa benim aklıma getiren şey onların varlığı mıydı?

Bugün anlıyorum ki algı aralığı diye bir şey yok eğer kendimizi yargı, öfke, endişe, kıskançlık, korku gibi çöplerden arındırmaya adarsak; sakin, huzurlu, sevgiyle dolu bir titreşimi bilinçli olarak seçmeyi başarırsak, algı sistemlerimiz açılacak, titreşimlerimiz hem kendimizi hem de yanımızdaki her şeyi aynı frekansa taşıyacaktır. Her şeyi görecek, bilecek, her davranışın altındaki niyetin ne kadar masum, ne kadar iyi olduğunu ancak davranış bozukluğunu fark etmeden yaşamına huzursuz devam eden insanlara nasıl ulaşacağımızı kendiliğimizden biliyor olacağız.

Sevgi ve Işıkla kalın

Benek Bozdemir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder